Ankara Arena İzlenimleri #3
Bugün hem parkede oynanan oyun anlamında hem de salondaki genel hava bakımından daha olumlu bir ortam vardı. Lübnan - Kanada maçında kabaca söylersem 250 kişi ya var ya yoktu. Olanlarda maç ile ilgileniyor muydu diye sorarsanız, şüpheli yaklaşırım. Şahsen ben bile bazı bölümlerde, canlı yayını olmayan maçtan sıkıldım. Ancak günün ikinci maçı için mükemmel bir ortam vardı. Salonda çok az boş yer vardı. İlk iki gün ki eleştirilerimi sanki Ankara seyircisi duymuştu.
İlk maç için salonda çok sıcak bir ortam vardı. Maçın anonsörü değişik ve İngilizce aksanı olan biriydi. Makineli tüfek gibi yüksek desibelde yapılan anonsörlükten çok daha keyifliydi. Az sayıdaki seyircinin birçok yerde gülmesini sağladı kendisi.
Efes Pilsen organizasyonun sponsoru olarak her maçın devre arasında hediye dağıtımı yapıyor. Ne şansızlık ki 12 kere yapılan bu hediye dağıtımında bir kere tişört alamadım. Bazuka ve gerilen iplerle atılan tişörtlerden birçok kişi ikişer üçer tane alırken ben sap gibi kaldım üç gün boyunca.
İlk iki gün yazdıklarımı sanırım birileri okumuş ki bugün için daha sıkı bir güvenlik vardı. Hem gönüllüler hem de güvenlikler daha ilgiliydi. Tabii benim yazdıklarımı yanlış anlayanlar da olmuş. Onun için bir düzeltme yapalım. Benim eleştirdiğim nokta; gönüllülerin işini yapıp yapmadığı konusu değildi, gönüllü sayısının gereğinden fazla olmasıydı.
Evet dediğimiz gibi aksaklıklar gün geçtikçe gideriliyor. Zaten bu tür organizasyonlarda eksiklerin görülmesi için düzenleniyor. En azından bugün hiçbir teknik aksaklık yaşanmadı. Umarım bu teknik işler ve inşaatlar turnuvaya kadar düzenli bir şekilde biter.
Dediğim gibi bugün çok daha pozitif bir gündü. Hep eleştirdiğimiz seyircinin de hakkını vermek lazım. Avrupa seyircisi olma yolunda, bugün ki görünüm çok önemli. Yaklaşık 10 bin kişi doğru yerlerde maça etki yaptı.
Gelelim yine günün konusuna. Meğer yazı dizisinin başlığı yanlışmış. Yeni yapılan salonun adı Ankara Spor Salonu'ymuş. Yani herkesin dilinde dolaşan Ankara Arena lafı aslında yalanmış. Nedenini sorarsanız, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Arena ismini yabancı bulmuş. O nedenle salonun isminde değişiliğe gidilmiş. Sanki Ankara'daki bütün spor yerlerinin adı Türkçe'ymiş gibi garip bir işe de el atmış GSİM. Hani salonun ismini değiştirerek, Türkçe'nin korunumuna katkıda mı bulunmuş oluyorlar, sorarım size.
Şimdilik Efes World Cup 9 bitti. 4 gün sonra Dünya Şampiyonası ile tekrar buluşacağız. O zamana dek kendinize iyi bakın.
Seja o primeiro a comentar
Yorum Gönder