.

Perşembe, Haziran 23, 2011

Enis Kentır

Avrupa'da 1992 doğumlu basketbolcular arasında bir numara gösterilen, kıt'a Avrupa'sındaki en büyük rakibi Dejan Musli Caja Labarol benchinde otururken Cavs mi T'wolves mu hesabı yapan, bütün yılı boş geçse de tüm yılı Euroleague oynayarak geçiren Jonas Valanciunas'ın önünde seçilmesi beklenen basketbolcunun tellafuzu başlıkta yazan. 2 yıl öncesine kadar düz lise öğrencisi seviyesinde İngilizce'ye sahip olan Enes Kanter, 2011 draftları öncesinde kendi ismini Amerikan basınına böyle söylüyor, bize de başka türlü yazmak düşmezdi elbet.

Türkiye'den gidişine-kaçırılışına kızdım, kızıyorum Enes'in. Belki de Fenerbahçeli olmam nedeniyle derinlerde sarı-lacivert tutku beni o yöne doğru yönlendiriyor ancak sağ salim oturup düşündüğümde de yanlış yaptığı sonucuna varıyorum. Bu yanlışın ondan götürdükleri kadar kazandırdıkları da oldu. Başta dil problemini çözdü ve ufak da olsa Kristof Coulomb'un ülkesine kendisini tanıttı. Sanırım kazandırdıkları Enes için çok daha önemliydi. Saygı duymak lazımdı, duyuyorum.

Enes'in bu geceki draftlarda ilk dört içinde seçilmesi kesin. Gelin Enes için elimizdeki seçenekleri değerlendirelim.


  • Washington Wizards:

Wizards'ın 6. sıra hakkını Enes için takas edebileceği söylentileri var. John Wall, Jordan Crawford ve Enes Kanter üzerine bir takım oluşturmak istiyorlarmış. Hem Washington DC'nin New York'a yakın olması hem de kendi üzerine takım kurulacak olması Enes'in Wizards'a sıcak bakmasını sağlıyor. Ayrıca menajeri Max Ergül'ün de başkent ekibi (bu terim geçince aklıma hep Gençlerbirliği gelir) ile olan yakın bağları bu takasın olma ihtimalini güçlendiriyor.

"Boş gezenlerin boş takımı" olarak düşündüğüm Wizards eğer kadroyu silip, yukarıda saydığım üç oyuncu üzerine kurarsa Enes için iyi başlangıç olabileceği kanısındayım. Ancak bu seçimin dezavantajı sırası(6). T'Wolves ile draft sırasında takasa giderlerse en büyük şansı Wizards'a veriyorum eğer takas gerçekleşmezse şansları yok.


  • Utah Jazz:

Jerry Sloan  ve Derron Williams'ın ayrılması ile "L.A Clippers modu"na giren Utah Jazz, Enes Kanter ile ismi en az geçen takım dört takım arasında. Ancak onların en büyük kozu seçim sırası(3). Eğer Cavs Kyrie Irving sevdasından vazgeçmez ve T'Wolves Derrick Williams'a güvenirse Enes Kanter üçüncü sıraya düşecek. Jazz'ın bir uzun seçmek istediği biliniyor, o nedenle ellerinde pek fazla seçenek kalmıyor. Enes'in yerine Enes'in her karşılaştığında "tokatladığı" Jonas Valanciunas'ı veya küçük Sergei Ibaka Bismack Biyombo'yu seçmek akıllıca değil.

Enes için ısrarcı olmasalar da önlerindeki en iyi tercihi yapacaklarını düşünüyorum. Böyle bir riski alacaklarını da tahmin ediyorum eğer Enes üçüncü sıraya kalırsa. O nedenle gecenin plasesi Utah Jazz.


  • Minnesota Timberwolves:

Kevin Garnett sonrası "çürük pazar malı" misali oyuncuları bir araya getirerek başarı yakalamaya çalışan  T'Wolves son iki sezonda akılcı hamleler yapmaya başladı. Gerek Kevin Love'in ön plana çıkarılması gerek Michael Beasley'e terapi yapılıp hayata kazandırılması gerek şut özürlü ama müthiş saha görüşüne sahip Ricky Rubio'nun takıma katılması Minnesota'yı geçen sezonlara nazaran cazip hale getiren sebepler. Ancak Enes'in oyununu geliştirmek için olumlu bir takım mı, tartışılır.

Kevin Love, Nikola Pekovic (lock out olsa da olmasa da Avrupa'ya dönme olasılığı yüksek) ve Darko Milicic gibi kendisine benzer üç beyaz uzunla aynı takımda oynamak isteyeceği sanmıyorum özellikle de Wizards'ın teklifi düşünülünce. Yukarıdaki satırlarda da dediğim gibi Enes de ikinci sıradan seçilirse Wizards tarafından olmasını istiyor, takasın olmasına dua ediyor.


  • Cleveland Cavaliers:

Enes Kanter'in ilk dört içinde seçileceğini düşündüğümüzde ve Cavs'in ilk dört sıranın ikisine sahip olduğunu göz önüne aldığımızda, basit bir matematik işlemiyle LeBronzede Cavs'in Enes için %50 şansa sahip olduğunu görebiliyoruz. 1 ve 4 sıra hakları elinde bulunduran Cavs'in hayali ise ilk sıradan Kyrie Irving'i, dördüncü sıradan Enes'i seçmek. Ancak böyle bir strateji uygularlarsa Enes'i kaybetme olasılığı oldukça yüksek. İlk sıradan Irving'i aldıktan sonra takas riskine de gireceklerini düşünmüyorum.

Cleveland kağıt üstünde %50 şansa sahip gibi görünse de eli kolu bağlı şu an. Bu gece tek yapabilecekleri T'Wolves-Wizards ve Jazz üçlüsünün Enes'i seçmemesini beklemek. Ancak ben bu durumun oldukça zor olduğu kanısındayım.

Bu geceye dair Emrece tahminler:

  1. %35 Washington Wizards
  2. %30 Utah Jazz
  3. %25 Cleveland Caveliers
  4. %10 Minnesota Timberwolves

Draft2011'de dikkat edilmesi gereken isimler:

Jan Vesely, Bismack Biyombo, Kemba Walker, Brandon Knight, Marcus Morris. Ayrıca Avrupa'dan Nikola Mirotic'in Spurs tarafından ve yeni Fenerbahçeli Bojan Bogdanovic'in Bulls tarafından seçilmesini bekliyorum.

Cuma, Haziran 17, 2011

Biri 5/5 Mi Dedi?

Bu tablodan sonra söylenecek çok az şey var aslında. Tüm bu branşlarda mücadelede eden sporculara ve teknik kadroya sonsuz teşekkürler. Dünyanın en büyük spor kulübünü bu başarıları kazanmasında emeği olan herkese binlerce kez teşekkürler. Doktor Alex'ten Kaptan Ömer'e, Nevriye'den Arslan Ekşi'ye, Nati'den Gökhan Gönül'e, Roko'dan korkunç Ivan'a, Birsel'den Volkan'a, Naz Aydemir'den Oğuz'a kadar herkese teşekkürler.

Çarşamba, Haziran 08, 2011

El Diego 5

Otobiyografisinde "hayal kırıklığı" olarak adlandırdığı 1982 Dünya Kupası öncesi kimlik kartı için fotoğraf çekimindeki Diego.

Ayrıca Maradona 1982 Dünya Kupasını şöyle yorumluyor:
Boca'ya veda maçlarına dönen Mar del Plata'daki o yaz turnuvasından sonra, İspanya 1982 Dünya Kupası için dört ay milli takımla hazırlık yaptım. Turnuva başladığında, kupayı çoktan kazandığımızı düşünüyorduk. Unuttuğumuz bir detay vardı: Kazanmak için önce oynamalısın. Belki de 1978 ve 1979'da işler çok iyi gittiğinden bunun burada da kolay olacağını düşünüyorduk. Fakat başka bir şey vardı, hayati bir şey: Fiziksel durumumuz berbattı. Bunun ilk defa şimdi söyleyebiliyorum, bu en büyük yanlıştı. Benim gibi, tüm şampiyonayı oynadıktan sonra dosdoğru milli takıma gelen bir çocuğu böyle değerlendiremezsin. Bunu yapamazsın! Bu beni tüketti, eminim diğerlerini de. Yani kimse bana çok çalışmadığımı söyleyemez, bunu sahip olduğum her şeyle savunurum. Fakat Prof. Ricardo Pizzarotti'nin bize yaptığı şeyle 1982 Dünya Kupası'na yorgun ve aşırı antreman yapmış halde geldik. Ölü gibi. Markam haline gelen o fırlama yeteneğim, kıvılcım olmadan. Sanırım bu bize kupayı kaybettiren diğer sebepti.
 El Diego/sayfa 73.


  ©EmreCeSpor - Todos os direitos reservados.

Template by Dicas Blogger | Topo