Takım Olabilmek

Öncelikle şunu söyleyeyim; maçtan önceki düşüncelerimde herhangi bir değişiklik olmadı. Sırbistan ile yapılan maç sadece bir hazırlık maçıydı. Eksikleri görme açısından önemli bir maçtı bizim açımızdan. Dedik ya eksiklerimizi görmek adınaydı bu maç, gördük de zaten maçtan sonra. En önemli sıkıntımız takım halinde hareket edememek. Kopuk kopuk yapıyoruz her şeyi. Bakıyorsunuz 5 dakika iyi savunma yapıyoruz 10 sayı öne fırlıyoruz, bakıyorsunuz hücum yapamıyoruz 3 dakika sayı atamıyoruz. Yani sahaya yansıtmak istediğimiz mentaliteyi, uzun dakikalara yayamıyoruz. Bir de oyun kurucu bölgemizde çok belirgin bir sorun var. Özellikle Engin Atsür'ün sakatlanmasından sonra bu eksiklik iyice hissedilmeye başlandı. Koç Bogdan Tanjevic'in takımın şu an için ikinci guardı konumundaki Evren Büker'e süre vermemesini çok garipsedim. Tanjevic'in Evren'e karşı bu olumsuz tutumunu anlayabilmiş değilim. Genel olarak Adidas Cup'ı toparlamak gerekirse, milli takımımızın eksikleri özellikle Sırbistan maçında görüldü. Önümüzde yaklaşık 20 gün var, umarım turnuva başlayana kadar bu eksiklerin en azından bir bölümü kapatılır. Şu an için pozitif durumdayım Milli takımımız adına.

Yazıda Sırbistan takımına yer vermeden olmaz tabii ki. Gerçekten bir ekol olduklarını, oynadığımız her maçta bize ispatlıyorlar. Onları övmek artık bizim için rutin bir iş haline geldi. Ayrıca bu maçta Nenad Krstic, Milos Teodosic gibi yıldızların yanında Marko Keselj adında genç bir basketbolcuyu daha tanıdık. Dikkat etmek lazım...