.

Çarşamba, Eylül 08, 2010

This Is Scolaaaa !


Onun için çok az şey söyleyebiliriz. 7 yıl boyunca oynadığı Avrupa'da ona mest olmuştuk adeta. Büyük yetenek biraz da bonservis sorunu nedeniyle NBA'e geç adım attı. Ancak geç oldu güç olmadı. Houston Rockets'ın son iki sezondaki en önemli oyuncularından biri haline geldi. Hatta Yao Ming'siz son sezonda takımın tek lideri haline geldi Luis Scola.

Ancak Scola'nın asıl lider olduğu yer Arjantin'di. Arjantin'in gelmiş geçmiş en iyi oyuncular listesinde bence ilk sırayı alır kendisi. Zaten turnuvada oynadığı dördüncü maçta attığı sayılarla, Arjantin tarihinin en çok sayı atan basketbolcusu oldu. Kariyerinde Dünya Şampiyonası finali ve Olimpiyat şampiyonluğunu bulunan Scola, Türkiye'de oynamaktan kaçmadı. Diğer birçok yıldızın türlü mazeretlerinin aksine Scola ısrarla ülkesinin formasıyla Türkiye'de oynamak istiyordu. 

Dünkü maça kadar oynadığı maçlarda 20, 31, 32, 30 ve 32 sayı atan Scola için bu durum yeterli değildi. Çünkü Scola kendini değil, öncelikle takımını düşünen bir basketbolcuydu. O nedenle attığı bütün sayıları arkasında bırakarak, ezeli rakipleri olan Brezilya maçına çıktı. Turnuvadaki ilk üçlüğünü de attığı maçta 37 sayı kaydeden Scola 9 ribaund aldı. Takımının sert ve güçlü Brezilya'yı devirmesini sağladı. En kritik anda bir de top çaldı ve Arjantin'in çeyrek finale çıkmasını sağladı. Önlerinde zor bir yol var ancak bir takımın kadrosunda Scola varsa kesin konuşmamak gerekir.

Kısaca toparlamak gerekirse, benim Scola'ya hayran kalmamı sağlayan sadece onun attığı 30'lu sayılar değil onun saha içinde çizdiği karakter. Liderlik kavramı rahatlık ve hırs ile birleşince ortaya ne çıkabiliyor diye gösterdi bana Scola. Artık o Ajantinliler için olduğu kadar benim için de yaşayan efsanelerden. 

1 Comentário:

Unknown dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

  ©EmreCeSpor - Todos os direitos reservados.

Template by Dicas Blogger | Topo