Maddi Manevi Lay Lay Lay
2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda ikinci olarak gümüş madalyanın sahibi olan Türkiye, şu sıralar kazandığı başarı ile değil, aldığı prim ile gündemde. 12 Eylül akşamı Amerika Birleşik Devletleri'ne kaybederek ikincilik kürsüsüne çıkan milli takım tarihi bir başarı elde etmişti. Final maçı öncesi açıklanan primler ise kazanılan başarının önüne geçti şampiyona sonrasında.
83 - 82 kazanılan Sırbistan maçı sonrasında Başbakan R. Tayyip Erdoğan, milli basketbolcuların primlerini açıklamıştı. Her basketbolcu şampiyon olunmasa bile 1,5 milyon lira prim alacaktı. Şampiyon olunması durumunda ise büyük sürprizler olacaktı milli takım için. Ayrıca yine final maçı öncesinde iş adamı Ahmet Ağaoğlu, milli basketbolcuların hepsine birer ev hediye ettiğini açıklamıştı. Yani milli takım final maçı öncesinde prim ve hediyelere boğulmuştu. Maç öncesindeki rehavet ve rahat ortamın sebeplerinden biri de bence bunlardı. Final maçı Amerika'ya karşı kaybedildi, normal bir sonuçtu. 12 Dev Adam Dünya ikincisi olmuştu, hepimiz sevinçliydik.
Ancak ipler şampiyona bittikten bir gün sonra Başbakan'ın resmi bir tören ile milli takıma 28 milyon lira vermesi ile koptu. 12 Dev Adam'ın yanı sıra koç Bogdan Tanjevic, yardımcı koçlar Harun Erdenay, Orhun Ene ve Nihat İziç, Barbaros Akkaş ve bir dolu yan eleman bu primden yararlanacaktı. Hatta sakatlanıp kadro dışında kalan Engin Atsür bile prim alacak isimler arasındaydı. Doğrusu da buydu zaten. Emeği geçen herkes ödüllendirilmeliydi bu tarihi başarı karşısında.
Fakat insanlarda rahatsızlık yaratan durum, kimin prim aldığı veya almadığı değildi. Toplam olarak dağıtılan prim miktarıydı çoğu kişinin aklına takılan. Medyada da birçok karşılaştırılma yapıldı. Futbolda 2010 Dünya Şampiyonu İspanya, futbolculara kişi başı 600 bin Euro prim vermişti. Kamuoyunda giderek artan baskılar neticesinde bu paranın sponsorlar tarafından verildiği açıklandı. Bizi yenerek şampiyon olan Amerika ise prim olarak 25 bin dolar vermişti kişi başı. Aynı şekilde bronz madalya alan Litvanyalı basketbolcular ise 4.100 dolar prim alacaktı şampiyona sonrasında. Türkiye cephesine döndüğümüzde 28 milyon liranın herhangi bir sponsor tarafından karşılanması neredeyse mümkün değil. Bu nedenle bu primin tamamı devletin cebinden çıkıyordu. Tam tamına 28 milyon lira. Verilen parada gözümüz yok, yanlış anlaşılmasın. Sonuna kadar primi ve hediyeleri hakkettiler. Türkiye'ye spor tarihinin en büyük başarısını yaşattılar. Helali hoş olsun hepsine.
Ancak benim takıldığım nokta Slovenya maçının bitiminden itibaren başlayan, özellikle kaptan Hidayet Türkoğlu'nun başını çektiği "Maddi manevi laylaylay" olayı. Hido bu durumu daha da ileri götürerek, Başbakanlık'ta da maddi manevi tüm destekleri bekliyoruz dedi. E yuh be adam ! derler. 28 milyon lira + 500 Cumhuriyet altını + 1 lüks villa almışsın edebinle otur artık. Yıllık 10 milyon 400 bin dolar kazanan bir basketbolcusun. Bugünlerde birçok maddi sorunla boğuşan bir ülkede, çoğu vatandaşın hayalinde göremeyeceği paraları alıyorsun. Artık daha fazlasını istemek terbiyesizlik olur.
Tabii bu durumu görünce insanın aklına "Destek görmek için illa her ortamda maddi manevi laylaylay" diye bağırmak mı gerekiyor sorusu geliyor. Avrupa Şampiyonu olan Nevin Yanıt, Dünya Şampiyonu olan Selçuk Çebi, Dünya Şampiyonu Nurcan Taylan küçük(!) başarıları için ne yapmalılar ? Sponsor desteği alabilmek için, uygun ortamlarda çalışabilmek için onlarda TRT3 mikrofonu uzatıldığında "maddi manevi laylaylay" diye bağırmalılar değil mi ?
Seja o primeiro a comentar
Yorum Gönder